30 Ekim 2015 Cuma

GLADYO ERDOĞAN’I SEVDİ Mİ?

Bu yazı 23 Ekim 2015 tarihinde Yeniyön.tv de yayınlanan köşe yazısıdır.


Türk toplumu yıllardır Gladyotik bir örgütün psikolojik ve siyâsî manipülâsyonlarının etkisi altında ve mâruz bırakıldığı kin, nefret, ayrımcılık, ötekileştirme, hamâset ve cehâlet olarak özetlenebilecek ruhsal, ahlakî ve vicdanî bir çöküntünün de mağduru. Millet, bir tâlihsizlik girdabının içine hapsedilmiş durumda adetâ. Topluma çıkış yolu gösteren az sayıda kişi kendi pencerelerinden çözümler sunuyorlar ve birleştirici olamıyorlar. Birleştirme potansiyeli olanlar da bu sefer Gladyo’nun psikolojik harbinin mağduru olup ‘öcü’ îlân ediliyorlar. Toplumun eğitim düzeyini artırıp karşılıklı diyalog denemeleri ile de onları bir arada yaşama fikrine alıştırmaya çalışan Cemaat’ten nefret edilmesinin en büyük nedeni Cemaat’in bu gladyotik kısırdöngü çarkına çubuk sokmasıdır.

AKP’nin son 5 yılına damga vuran ve Erdoğan’ın kininden gücünü alan muazzam bir nefret, ötekileştirme ve düşman îlân etme çarkı mevcut. Erdoğan’ın kendi ifâdesiyle bir ‘’cadı avı’’ yürütülüyor. Toplum AKP partizanları (seven ifadesi artık tanımlamaya eksik kalıyor) ve nefret edenleri şeklinde ikiye bölünmüş durumda. Hep var olan grupsal bölünmelerin üzerine, Erdoğan sâyesinde; şimdi dini gruplar arasına bile, Cumhuriyet tarihinde görülmemiş şekilde, nefret tohumları saçılmış oldu.

Zâten 17-25 Aralık yolsuzluk soruşturmalarının unutturulması adına Ergenekon ve Balyoz dâvâlarından çark edilmiş ve deliller ile yargılanıp suçlu bulunan kişiler ‘’kumpas’’ yutturmacası ile serbest bırakılarak, gladyotik yapılara hayat öpücüğü verilmişti. Bir diğer hayat öpücüğü de polis ve savcıları etkisiz hale getirerek ve ‘’çözüm süreci’’ yalanlarıyla bu yapılara hizmet eden KCK ve PKK terör gruplarına verildi.

Bu bağlamda ‘Gladyo, Erdoğan’ı seviyor mu?’ sorusu önem kazanıyor. Erdoğan her ne kadar rejime ters görünen Milli Görüş tabanından gelse de bugünkü icraatları ile en çok Gladyo’nun amacına hizmet ediyor. CHP’nin bile mesâfeli durduğu Perinçek ile, ‘Cemaat’in bitirilmesi’ adına, ortak hareket edilmesi de bunun bir göstergesi.

Ali Bulaç ve Abdurrahman Dilipak’ın itirâfları ile AKP ve Erdoğan’ın bir proje olduğu dile getirilmişti. Erdoğan’ın bizzat kendisi BOP’un bir parçası olduğunu belirtmişti. Ancak Gladyo’nun Erdoğan ‘sevgisine’ bu parametrelerin dışında da cevap aramak gerekiyor.

Gladyo tipi yapılar asla âşık olmazlar; hattâ sevmezler bile; nankör, fırsatçı ve pragmatik yapılardır. Çıkarına ve amacına göre; o anki konjektür neyi gerektiriyorsa ona göre hareket ederler. Hep geleceğini planlarlar. Dişi kara dul örümceği gibidirler; çiftleştikten sonra erkeğini bile öldürür ve yerler. Bir süre kullandığı birisini kâr marjı düşerse ya da şartların değiştiğini görürse öldürebilir, ekalte edebilir ve suçu da rakibine yıkmaya çalışarak çifte kazanç elde etme yoluna gidebilir.

Erdoğan şu an için Gladyo’nun iştahla desteğini sunduğu bir lider. Bazı İsrailli çevreler bile Erdoğan faktörüne ‘hayranlığını’ gizlemiyorlar. Post-modern baskılarla önceki siyâsîlere ve sivil oluşumlara yaptırılamayan bir çok şeyin Erdoğan’ın ‘karizması’ ve ‘muhâfazakar’ kimliği kullanılarak yaptırılabildiği test edilmiş oldu. ABD çiftliklerinde ineklerin verimlerini sürekli takip eden uzmanlar, ineğin günlük verimi belli bir kâr marjının altına düşünce artık masrafına değmeyeceğine kanaat getirerek yeni bir ineğe yatırım yapmak için ineği keserler. Ölüsü de geçici bir kâr getirir hem; tırnağına kadar tasarruf edilir. Gladyo da böyle yapar. Kullandığı bir kişinin kâr marjı düşünce, şartlar da değişmişse hemen harekete geçilir.

AKP’nin sonu olabilecek bütün suç delilleri uzun bir süredir bu yapılarca arşivleniyordu. Cemaat ile aralarını bozmak için bile bu konu üzerinden korku argümanları kullandı Ergenekoncular. Fakat şimdilerde, Gladyo’nun önündeki en büyük engel olan Cemaat’in Erdoğan eliyle de bitirilemeyeceği anlaşılmaya başlandı. Dikkat ederseniz Cemaat kurumlarına aceleyle bir sürü operasyon yapılmaya çalışılıyor seçim öncesinde. Zâten AKP’nin yolsuzlukları artık çuvala sığmayacak bir düzeye geldi. Erdoğan’ın müsrifliğinin ve saldırgan üslûbunun artık işlevselliğini yitirip keskin sirke gibi küpüne zarar verdiği ve halk nezdindeki imajının da bozulmaya başladığı görüldü. Eğer Erdoğan’dan ümidi kesmeselerdi gerekirse onu Şam’a sokup Mehdi bile îlân ederlerdi.

Korku-drama tarzı Hollywood filmlerinde sürekli vücut değiştiren uzaylı veya kötü ruh temalı filmlerdeki kötü ruhlar gibidir Gladyo. Bence AKP ve Erdoğan’ın prizi Gladyo tarafından yakında çekilir. Kanaatimce Gladyo, gene yeşil kostümlü ama değişik; daha ‘soft’ bir vücut arayışında. Bu, bizzat bir darbe ardından olabileceği gibi, AKP ve Erdoğan aleyhine dâvâlar, medya organlarında âniden patlak veren ses kayıtları (tapeler) şeklinde de olabilir. Ardından bu yeni vücuda yol açılır. Yukarıda bahsettiğim klasik, gladyotik taktik gereği de tüm bu gelişmelerden Cemaat suçlanarak çifte kazanç elde edilmek istenebilir.

Bence Gladyo, Muhaberat tarzı yönetim heveslisi İslâmcı lider kullanarak bölme ve yönetme yöntemini çok sevdi. Kullanıma hazır ve manipülâsyonlara açık; korkak, çıkarcı, câhil, hamâsi ve münâfık karakterli bir ‘muhâfazakar’ kesimin olduğunu da gördü. Bundan sonra bu kanaldan ilerlemek isteyecektir. Ama bir farkla! Erdoğan gibi agresif ve müsrif bir liderle uzun soluklu gidilemeyeceğini ve Cemaat’in bitirilemeyeceğini gördüler. Bundan sonra ‘soft power’ (yumuşak güç) kullanmak isteyeceklerdir.

Basîret antenlerinizi açık tutup Erdoğan sonrasına hazır olun derim!