4 Aralık 2015 Cuma

DİLİPAK’IN ANKETİ VE ALGI SAVAŞLARI

Bu yazı 4 Aralık 2015 tarihinde Yeniyön.tv de yayınlanan köşe yazısıdır.



Yeni Akit yazarı Abdurrahman Dilipak tartışmalı bir kişiliğe sahip. Ülkenin bâzı kritik dönemlerinde hep adı geçen birisi. Hakkında, 28 Şubat post-modern darbesine zemin teşkîl etmiş olan Kudüs Gecesi’ni organize ettiği; ama katılmadığı suçlaması yapıldı. İsrail ile aramızda nerede ise savaş çıkmasına sebep olacak olan ve dokuz vatandaşımızın hayatına mâl olan Mavi Marmara baskınının da teşvikçilerinden olduğu; ama son anda ‘’Umre’’ gezisi için ekipten ayrıldığı yolunda yorumlar yapıldı. 17 Haziran 2014 tarihli Aktifhaber’de ‘’Bir Garip Adamın Portresi’’ başlıklı yazıda bu güçlü iddiâlar bir takım ispatlar eşliğinde dile getirilmiş ve bunlara ilâve olarak Dilipak’ın kendi anlatımıyla şu özellikleri de dikkatlere sunulmuştu:

12 Mart, 12 Eylül ve 28 Şubatta bütün darbeler döneminde hep ön safta yer almış olması,

12 Eylül’ün sebeplerinden gösterilen MSP’nin Konya mitinginin tertip heyetinde olması ve

28 Şubat’ta 28 Şubat karşıtı bütün toplantılarda protestoları örgütleyen kişi olması.

Yâni kritik dönemeçlerde hep en önde olan; ama bir vesileyle geri planda kalmayı başarmış bir isim Dilipak. Bunlara ilâve olarak dikkate değer üç nokta daha var: (1) Dilipak’ın Perinçek gibi ideolojik spektrumun diğer ucundaki başka bir şâibeli kişilik olan Perinçek ile olan samimiyeti (2) Ergenekon dâvâsında sanık olan Emin Gürses’in, Dilipak’ın kendisine ‘Ergenekon ve istihbârata çalıştığını söylediği’ yönündeki iddiâsı (3) Kayseri’de yaptığı bir konuşmada Öcalan’ın MİT ajanı olduğunu îmâ ederek onu ‘’aileden biri’’ olarak tanımlaması.

Dilipak bugünlerde Cemaat karşıtı olan Erdoğan’ın AKP’li Havuz algı operatörleri ile aynı safta yer alıyor. Aynı yangına odun taşıyorlar birlikte. Her biri kendi kulvarında yörüngelerine soktukları insanların algılarını yönlendiriyorlar. Hattâ; AKP tabanının bugünlerde, Levent Gültekin’in de ifâde ettiği gibi, gittikçe hamâsî Akit çizgisine kaydırıldığını üzülerek izliyoruz.

Algı savaşları tüm hızıyla devam ediyor. Dilipak’ın yukarıda çizilen çerçeve dâhilinde, zaman zaman eleştiri yöneltse de, AKP lehine algılara devâm ettiğini görüyoruz.

Anket konusuna gelirsek…

Dilipak’ın son algı çalışması elinde patladı. Rusya, uçağının düşürülmesinin ardından dünya gündemine bomba gibi düşen açıklamalar yaptı. Putin, İŞİD petrollerinin Erdoğan ve yakınları tarafından Türkiye üzerinden satıldığını ve elinde deliller olduğunu iddiâ etti ve birtakım belgeler yayınlamaya başladı.

İşte bu gelişmeler olurken Dilipak, Twitter üzerinden bir anket yayınlayarak DAEŞ petrolünü Putin Rusyasının mı, Esed Suriyesinin mi yoksa Erdoğan Türkiye’sinin mi aldığını sordu. Ankete çok kısa bir süre içinde 15.000’in üzerinde katılım oldu ve yüzde 78 oranında Erdoğan Türkiyesi seçeneği seçildi. Bunun üzerine Dilipak, sonuçların gerçeği yansıtmadığını, sosyal medya da anketin manipüle edildiğini, o kadar kısa sürede o sayıda katılımın olamayacağını iddiâ etti.

Kendisine istatistiksel olarak bunun mümkün olabileceğini yazdım. Zîrâ kendisinin 486 bin takipçisi var. Ayrıca anket 1200 den fazla kişi tarafından da paylaşılarak dağıtılmış. Bu da anketin bir iki saat gibi kısa bir zaman içerisinde milyonlarca kişiye ulaştığını gösterir. O kadar insan arasından, Dilipak gibi önemli bir kişinin koyduğu ilgi çekici bir ankete 17 bin civarında katılım olması son derece normal. Yâni insanımız gerçekten de petrolün Türkiye’ye taşındığını düşünüyor olabilir. Oysa Dilipak, ‘’anket başkaları tarafından kullanıldığı ele geçirildiği için kaldırıyorum. Ruslar ve Esed’in adamları iyi çalıştı’’ diyerek anketi kaldırdı. Teknik olarak Twitter’daki anketin ‘’ele geçirilmesi’’ mümkün olmadığı ve Türkçe bilmeyen Putin ve Esed ekiplerinin o kadar kısa süre içerisinde organize olamayacağı açık olduğu halde Türk milletinin bir Twitter anketine yansıyan irâdesi inkâr edilmiş oldu. Çünkü bu sonuç arzu edilen algı çalışmasına hizmet etmiyordu. Kendisine yazdığım açıklama çok rahatsız etmiş olmalı ve başkalarının görmesini arzu etmemiş olmalı ki, Dilipak beni blokladığı gibi ardından anketi de iptâl etmiş.

Normalde kişiler hakkında yazmam. Daha önce de; yazdıklarına karşı hakâret içermeyen entelektüel düzeyde fikir beyan ettiğim için bâzı Havuz yazarları tartışmak yerine direk olarak bloklamayı tercih etmişlerdi. Cevap yazmamak hakları olsa da kendilerine küfür ve hakâret etmeyip sadece fikir sunan birilerine karşı hemen bloklama yoluna gitmelerinin tek açıklaması olabilir: Mesajlarının altında kendilerini çok zor durumda bırakan ve sonradan ‘’caps’’ olarak diğer insaların kullandıkları karşıt görüşlere tahammül edemiyorlar.

İnsanlarla artık tartışamayacağımız, fikir beyan edemeyeceğimiz noktalara gelmiş olmamız beni endişelendiriyor. İçinden geçtiğimiz bu önemli ve dumanlı süreçte yapmaya çalıştığım toplumsal analizler kapsamında bir önemi olduğunu düşündüğüm için bu yazıyı yazdım. Kritik bir kişiliğe sahip olan Dilipak’ı ve onun gibilerin toplumun önemli bir kesiminde temsil ve îfâ ettikleri konumlarını, vazifelerini ve etkilerini; ayrıca yaşanan algı savaşlarını takîb etmeye devam edeceğiz!

İlave: Faruk Arslan Twitter hesabında yazdı:

Dilipak Kanada'da yaptığı konuşmalarda 'Yeni Osmanlı'yı kuruyoruz, Selefiler AKP ve Erdoğan'a çalışıyor, Saray'da odaları hazır' dedi.

Doğu Perinçek'in gadim Gladyocu dostu Gladyo'nun kullanışlı elemanı A. Dilipak, AKP'lilere 'Hilafeti kuruyoruz, Erdoğan Mehdimiz' diyor.

Dilipak'ın konuşmalarına vakıf olan AKP'liler bu nedenle yaptığı ankette Erdoğan ve ailesinin IŞİD ile petrol ticaretini kanıksamadı.